Kanalların, köprülerin, Arnavut kaldırımlı sokakların, bisikletlerin, yel değirmenleri ve tahta ayakkabıların şehri Amsterdam yolcusuyum! Yapılacaklar listem hazır:
1) Red Light District’te mağazası olan ve Chanel için aksesuar tasarlayan Rika’yı ziyaret edeceğim.
2) Bir akşam yemek yemeğe Bridges’e gidilecek ve pata negra tekniğiyle yetiştirilmiş dana etleri ile istiridyenin tadına bakılacak (www.bridgesrestaurant.nl).
3) 1970’ler tarzı giysiler, mobilyalar, aydınlatma ürünlerini görmek için bir tasarım mabedi SPRMRKT’a mutlaka uğranacak.
4) 1944 yılında Gestapo’ya ihbar edilip toplama kampına gönderilmelerinden önce Anne Frank ve ailesinin iki yıl boyunca yaşadığı şu an müze olan evi ziyaret edeceğim.
5) Vermeer’in Sütçü Kız isimli tablosunu görmek için Rijksmuseum’a gidilecek.
6) Benim gibi çay keyfi seven biri saat 17.00 dedin mi çay ve yanında tart, kurabiye ya da pasta ister. Araştırdım, De Taart van m’n Tante tam bana göreymiş. İki farklı çay salonu olan bu kafede herşey taze servis ediliyormuş.
7) Duikelman’da portakal sıkacağından spatulaya, yemek kitaplarından fırın kaplarına herşey varmış. Mutfakta zaman geçirmeye başlayan ben bu mağazada saatler harcayabilirim.
8 ) Tasarım konusunda Hollanda’nın en moda isimlerinden biri: Droog Design, listemde.
9) Şehrin muhteşem 3 kanalı Prinsengracht, Keizergracht ve Herengracht’ta tekne turu yapacak, Amstel’deki Magere Köprüsü önünde fotoğraf çektireceğim!
10) Amsterdam sokaklarında bisikletle dolaşacağım!
11) Şehrin en eski kafesini, en dar evini, en eski evini, kedilerin sığınağı olan tekneyi bulup bol bol fotoğraf çekeceğim.
12) Eve dönmeden önce De Kaaskamer’a uğrayıp 200 çeşit peynirden hangisini alacağımı şaşıracağım.
Sana not: Amsterdam’a gitmek için hazırladığım seyahat bavulunda neler var, merak ediyorsan buraya!
9 Yorum
Madam Tussauds Müzesi ne gidip David Beckham ile fotoğraf çektirmeyi de ihmal etme derim. En iyisi oydu bence. Bir de Barack Obama nın ki.
Ama tabi sen hangisini yanında istersen artık:)))
Bloğu yen keşfettim, tebrikler gayet başarılı 🙂 bu arada lüfer kadını olmanız da rastlantının cabası 🙂
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.
merhaba,
bende 13 şubatta beneluks turuna gideceğim ama havanın gezmemi engellemesinden çok korkuyorumm:(
Hava soğuk olacaktır, benden söylemesi.
Amsterdam’dan döneli iki gün oldu.Şehri çok sevdim.Önerilerinizden de çok yararlandım.
Ama mesela De Taart van m’n Tante hiç de güzel bir yer değil.Pastalar da mekan da özensiz ve dağınık.Adanadaki “pasta pastanesi”ne gelin çok daha keyifli:)
Selamlar,
Amsterdam benim de sevdiğim şehirler arasında. Önerilerimin size faydalı olduğuna da çok sevindim. Bu blogu yazmamın amaçlarından biri, hatta en önemlisi bu! De Taart Van M’n Tante konusunda ise şaşırdım, ben son gittiğimde pastaları oldukça lezzetliydi. Mekan dağınık değil aslında, sadece çok eşya var etrafta, o yüzden biraz kalabalık. Adana’daki Pasta Pastanesi’ne hiç gitmedim, yolum düşerse mutlaka uğrayacağım.
Amsterdam insanı mutlu eden, muhteşem bir şehir. Ben 6. maddeye alternatif olarak Cafe Winkel’i önereceğim. Gerçi çaydan ziyade elmalı tart için gitmek gerekiyor buraya.
çok teşekkürler. Bir dahaki seyahat için not alıyorum!