Her haftasonu şehirde aynı şeyleri yapmaktan sıkıldıysanız ya da yaklaşan Sevgililer Günü’nde bir sürpriz planlamak istiyorsanız sizi Balkanlar’ı keşfe davet ediyorum. Uçakla yaklaşık 1,5 saat süren kısa bir yolculuk sonrasında varacağınız bu şehirlere vize de gerekmiyor üstelik! Haftasonu rotalarını önermek ve şehirde görülecek yerleri, yapılabilecek şeyleri listelemek benden, seçim yapması sizden. Şimdiden iyi tatiller!
SAVAŞ YORGUNU SARAYBOSNA
Saraybosna’da her yol Eski Şehir olarak bilinen Başçarşı’ya (Eski Türk çarşısı) çıkıyor. Şehrin sembolü Sebil’de çarşının göbeğinde yer alıyor. Sebil’in suyundan içenin bir daha döneceğine dair bir inanış var. Başçarşı’da kahveler, restoranlar ve hediyelik eşya satan dükkanlar bulunuyor. Başçarşı’nın bitiminde şehrin en ünlü caddesi Ferhadiye başlıyor. Bu cadde ile birlikte Osmanlı tarzı, Selçuk Mimarisi’ni yansıtan binalar ve camiler yerini Avusturya – Maceristan İmparatorluğu döneminde yapılmış binalara bırakıyor. İstiklal Caddesi’ne benzetebileceğim bu cadde araç trafiğine kapalı ve sağlı sollu dükkanlar ve kafelerle dolu. Kapalıçarşı’ya benzeyen Bezistan ile Saraybosna (İsa’nın Kalbi) Katedrali de bu cadde üzerinde bulunuyor. Caddenin sonuna doğru Ortodoks Katedrali’nin de bulunduğu Kurtuluş Meydanı’nı göreceksiniz. Avusturya Macaristan döneminde yapılan Saraybosna Belediye Binası ile 1457 yılında Fatih Sultan Mehmet’e hediye olarak yapılan, Miljacka Nehri’nin kıyısındaki Saraybosna’nın en eski camisi Hünkar (İmparator) Camii’ni görülmesi gerekenler listenize not edin.
Savaşlardan İzler Taşıyan Şehir
Saraybosna Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’na, Balkan Savaşları’na ve Bosna Savaşı’na tanıklık etmiş savaş yorgunu bir şehir. Her ne kadar yeni binalar, alışveriş merkezleri yapılmış olsa da hala savaştan izler taşıyan binaları ve savaşı hatırlatan anıtları görmek mümkün şehirde. Ferhadiye’nin devamındaki Mareşal Tito Caddesi üzerinde Bosna Savaşı sırasında öldürülen çocuklar için yapılan anıt bunlardan bir tanesi. Savaş sırasında Sırp kuşatması altında bulunana şehre erzak, ilaç ve silah tedariki yapılabilmesi için havaalanına kadar kazılan tünel ve tünelin kazıldığı ev şimdi Savaş Müzesi olarak ziyaretçi akınına uğruyor.
Eğer hava güzelse şehrin ortasından geçen Milijacka Nehri boyunca yürüyün derim. Nehir üzerinde sayısız köprü var ancak Haziran 1914’te Sırp Gavrilo Princip tarafından Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ile karısının öldürüldüğü Latin Köprüsü içlerinde en bilineni. Çünkü bu olay Birinci Dünya savaşının başlamasına sebep oluyor. 2. Dünya Savaşı’nda ölenlerin anısını sonsuza dek yaşatmak için yanan ateş Vjecna Vatra ise 1946’dan beri sönmemiş.
Boşnak Böreği’ni Yerinde Tatmak Gerek
Pekara isimli fırınlarda birbirinden lezzetli hamur işleri satılıyor. Kıymalı, patatesli ya da peynirli Boşnak böreğini mutlaka deneyin. Köfteye benzeyen cevapcici ve plijeskavica, tavuk ve sebze ile yapılan begova çorba (Bey çorbası) ve Boşnak mantısının da tadına bakın. Başçarşı’daki Dveri, şahane bir manzaraya sahip Park Princeva, Pod Lipom ve Inat Kuca’da Boşnak lezzetlerini tadabilirsiniz.
Nerede Kalmalı?
Şehrin en iyi oteli Başçarşı’ya 5 dakikalık yürüme mesafesindeki Hotel Europe. Daha uygun seçenekler arıyorsanız 3 yıldızlı Central Hotel ve City Center Hostel’i deneyebilirsiniz.
İKİ NEHRİN BİRLEŞTİĞİ ŞEHİR BELGRAD
Belgrad’ın tarih boyunca en önemli özelliği Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği nokta olması. Burada yaşayanlar, özellikle yaz aylarında nehirlerin üzerindeki adalarda vakit geçiriyor. Ciganlija, adalar içinde plajları ile en popüler olanı. Sava Nehri, şehrin tarihi merkezini (Stari Grad) ve yeni yerleşim bölgesini (Nova Beograd) ikiye ayırıyor. Nehir üzerindeki Branko Köprüsü’nden yürüyerek Stari Grad’a geldiğinizde Belgrad’ı diğer Avrupa şehirlerinden farklı kılan, birçoğu restore edilmemiş, yaşanmışlık kokan tarihi binalar sizi karşılıyor. Stari Grad’da görülmesi gereken yerlerin başında Belgrad Kalesi’nin de bulunduğu Kalemegdan geliyor. Sırp asıllı mucit Nikola Tesla’nın müzesini ve Balkanlar’ın en büyük Ortodoks Katedrali olan Aziz Sava Katedrali’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Belgrad Caddelerinde Dolaştım
Knez Mihailova, Belgrad’ın İstiklal Caddesi kıvamında. TRG Republike’nin (Cumhuriyet Meydanı) bir tarafında Milli Müze, diğer tarafında ise Devlet Tiyatrosu bulunuyor. Skardarlija Caddesi ise bir zamanlar yazarların ve sanatçıların vakit geçirdiği, şehrin en bohem yeriymiş. Alışveriş yapma arzusundaysanız adresiniz Knez Mihajlova Caddesi olmalı.
Nerede Kalmalı?
Albert Einstein, Alfred Hitchcock, Mahatma Gandhi, Robert de Niro ve Jack Nicholson gibi pek çok ünlüyü ağırlayan Terazije Meydanı’ndaki Hotel Moskva şehrin simgelerinden biri adeta. Nova Beograd tarafında Tuna Nehri üzerindeki yüzen otel Jahting Kub Kej de bir başka alternatif.
Nerede Yemeli?
Kalemeydanı’ndaki Kalemeydan Teras, Zemun’daki balık lokantası Saran, Skadarlija’daki Zlatni Bokal, Tri Sesira ya da 2 Jelena, Usce’deki Cardak ilk aklıma gelenler.
EN GENÇ BAŞKENT PRİŞTİNE
Tarihi Camileri Görmek Lazım
2008’de bağımsızlığını kazanan en genç ülke Kosova’nın başkentinde Osmanlı Dönemi’nde yapılmış birçok tarihi cami var. Bunlardan Murat Hüdaverdigar Camii, Yaşar Paşa Camii ve Fatih Sultan Mehmet Han Camii en ilgi çekici olanları. Osmanlı Dönemi’nde vilayet binası olarak kullanılan bina günümüzde Kosova Müzesi olarak hizmet veriyor. Ulpiana Antik Kenti’nin de bulunduğu Lipljan köyündeki Gracanica Manastırı Sırp ve Ortodoks mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Gazi Mestan’daki Sırp anıtını da görülmesi gereken yerler listenize ekleyin.
Şehrin en güzel ve işlek caddeleri Bill Clinton ve hemen arkasındaki, hükümet ve parlamento binasının yer aldığı Ajim Ramadani. Şehrin alışveriş caddesi Nene Tereze ise adını Arnavut Rahibe Teresa’dan alıyor.
Nerede Kalmalı?
Hotel Parlament ve Hotel Nartel dört yıldızlı olmalarına rağmen uygun fiyatlı oteller.
Nerede Yemeli?
Home, Pjata, The Lounge ve Pinocchio hem yerel lezzetleri deneyebileceğiniz hem de bilindik tatlar bulabileceğiniz adresler.
ANIT VE HEYKELLER ŞEHRİ ÜSKÜP
Restorasyon altında bir şehir
Makedonya’nın başkenti şehre anıtsal ve tarihi bir görüntü kazandırmak için 2011’de hayata geçirilmiş, bu yıl tamamlanacak 500 milyon Euro’luk restorasyon çalışması içeren Üsküp 2014 Projesi ile yenileniyor. Şehrin en merkezi yeri Makedonija Meydanı. Makedonya Kralı Büyük İskender’in “Atlı Savaşçı” isimli heykeli, Birinci Bulgar İmparatorluğu’nun Makedonya doğumlu hükümdarı Çar Samuil’in heykeli meydanda görülmesi gereken heykellerin başında geliyor.
Vardar Ovası türküsüne ilham kaynağı olan Vardar Nehri’nin iki yakasındaki Makedonija Meydanı ile şehrin Türk mahallesi olan Čaršija’yı birleştiren 214 metre uzunluğundakitarihi Taşköprü Üsküp’ün simgesi haline gelmiş. Yukarıya devam edince Makedonija Meydanı’ndan da görülebilen Üsküp Kalesi’ne ulaşılıyor.
Nerede Yemeli?
Yerel lezzetlerin tadına bakabileceğiniz Papu, Balkan müziği de çalınan Ezerce, öğle yemeği için Destan, bahar ve yazın bahçe keyfi için Stara Kuka önereceğim adresler arasında. Elbette Makedon böreğini, köftesini ve bizim çoban salatanın peynirli versiyonu olan Şopska salatasını denemelisiniz.
Nerede Kalmalı?
Şehir merkezindeki Stone Bridge, eski Üsküp bölgesinin tam merkezinde konumlanan Hotel Arka ile daha ekonomik konaklama imkanı sunan Hotel City Central ile Hotel City 5’i deneyebilirsiniz.
BEKTAŞİLİĞİN MERKEZİ TİRAN
Bektaşiliğin merkezi Tiran’da Hükümet ve Opera Binalarını, Ulusal Tarih Müzesi’ni, Petrela Kalesi’ni Büyük Park’ı ve İskender Meydanı’nı gezin. Elbesan tava ve Arnavut ciğerinin tadına bakın. Balık için Delicatezza Di Mare ve Arnavut yemekleri için de Sofra e Ariut’u tavsiye ederim. Şehir merkezindeki Rogner Hotel Tirana ya da Sky Hotel’de konaklayabilirsiniz.
Not: Bu yazı 25 Ocak 2014’te Milliyet Cumartesi’de yayınlanmıştır.
1 Yorum
Balkanlar çok güzeldir. Vizesiz olması da işin ayrı bir güzelliği. Bir de oturup vizeyle uğraşmıyorsun. Çok güzel de turlar var. Biz geçen sene arkadaşlarımla tur ile gitmiştik inanılmaz eğlenceliydi. Bireysel olarak gözden kaçırabileceğin birçok şeyi rehberler sayesinde gezip görebiliyorsun.